21 Ağustos 2012 Salı

SIRA BİRGÜN SANA DA GELEBİLİR






Yıllar önce bir yaz gecesi televizyonlar yayınlarını keserek son dakika haberi vermeye başladılar.

‘’ İstanbul Kadıköy’deki  Devlet Malzeme Ofisi  binasına bomba  yerleştiren teröristler bombanın ellerinde patlaması nedeniyle paramparça oldular’’

O dönem çalıştığım şirket DMO ‘ya ürün verdiği için yöneticilerim durum tespiti yapmak için beni görevlendiler.

Ekibimle DMO araç stok parkına gittiğimde durumun vahametini daha iyi anlama imkanı bulduk. Parktaki araçların tümüne yakını  bomba parçaları nedeniyle delik deşik olmuştu. Patlamada parçalanan teröristlerden küçük parçalar araçların üzerine yapışmıştı. Ne kadar güçlü bir patlayıcı kullandılar bilemiyorum ancak manzara gerçekten korkunçtu. Nedeni ne olursa olsun hiç bir insanoğlu bu şekilde ölümü haketmiyor diye düşündüm.

Dün gece televizyonda Galatasaray –Kasımpaşa maçını izlerken eşim Gaziantep’den gelen patlama haberini iletti. Diğer kanala geçtiğimde kesin olmayan kayıp bilgileri ,yanan araçlar ve bomba nedeniyle delik deşik olmuş araçları gördüm.

Belli ki patlayan bomba en az DMO’ da etkisini gördüğüm kadar güçlüydü .

Aradaki fark o dönemin teroristlerinin hedefinde araçlar, dün geceki bombalamanın  hedefi ise insanlardı.

Henüz kayıpları tam bilmiyoruz ancak bilançonun çok ağır olduğu konusunda tereddüt yok.

Terör insanlık suçu. Suçsuz insanları öldürmenin bahanesi olamaz.

Kimin yaptığı çok önemli değil ister PKK, ister Suriye gizli servisi , ister dost gözüken ancak düşmanlıklarını asırlardır sürdüren ülkeler.

Amaç korku imparatorluğu oluşturmak.

Amaç büyüyen ,gelişen Türkiye’nin önünü kesmek.


İstanbul, Ankara,İzmir , Adana , Diyarbakır , Gaziantep farketmez  bunlar  kalabalık yerleşim yerleri. Patlama yapılan  caddeden o anda Türk, Kürt, Suriye vatandaşı, İran vatandaşı, Türkmen, Alman, Japon geçebilir. Ölüm onları bir otobüs içinde veya bir köşe başında bulabilir.


Maça geri döndüğümde ‘’ Fatih Terim maçın ikinci devresine takımı çıkarmasın ülkeye mesaj versin’’   diye gönlümden geçirdim. Öyle ya bir yerde ölümler diğer yanda maç. Komşun  açken sen rahat yatamazsan , ölümlerin giderek arttığı bir ülkede hiç birşey yokmuş gibi davranamazsın.
Bu mesajları lider kişiler verebilir. Eminim Fatih Terim’inde aklından geçmiştir ancak bazı şartlar uygulamaya engel olmuştur.  Maç sonrası doğru mesajlar vererek halkın duygularına mahzar oldu.
Bize ne oldu ? Bu ülkeye ne oldu ?
Nerede gelenekler ? Nerede ortak paylaşımlarımız ?
Nerede dinimizin getirdiği barış anlayışı ?
Fatih Terim’in bu soruları ortak değerler manzumesi , ortak bilinçi beraberinde getiriyor.
Kafama devamlı  taktığım kapitalist zihniyet ortak bilincide yok ediyor.
 Sadece  kendini düşünen , bolluk içinde yaşamaya  çalışan, kendi menfaatlerini ülke menfaatlerinin üstünde görme alışkanlığı edinen , bir elinde cımbız  bir elinde ayna umurunda mı dünya yaklaşımı sergileyen  Y kuşağı.
Aslan tok olduğunda saldırmıyor , aç kaldığında saldırıya geçiyor. Askeri operasyonla sıkışan PKK’ın şehirlerde operasyon yapacağı bilinen bir durumdu. Zannetmeyin ki bitti. Girişimleri devam edecektir.
Durum tespiti yapalım;
·         Dağdaki ve TBMM’deki  kadroları ile ayrılıkçı siyaset yapan Kürt’ler. Yol kesen terörislerle öpüşen , koklaşan milletin vekilleri.
·         Kurtarılmış bölgeler oluşturulmasına engel olamayan güvenlik güçleri.
·         Suriye, Irak ,İran ve Türkiye’de uzun yıllardır Kürdistan devleti kurdurup, kolay sömürü yapmayı düşünen harici güçler.
·         Petrol paylaşımı.
·         Geçiş yolları üzerinde uyuşturucu ticaretine devam ederek büyük paralar kazanan ve bir miktarını terör örgütü ile paylaşan uyuşturucu baronları.
·         Bölgenin az gelişmişliği. İstihdam, sağlık, eğitim, kültür sorunlarının giderilememiş olması.
·         Hükümetin iyi niyetli  açılım politikalarının ters tepmesi.
·         Bölgedeki halkın büyük bölümünün  ayrılıkçılar, terör örgütünden yana olmaları.
·         Kararsızlık.
Sanıyorum en kötüsü kararsızlık. Terörle mücadele edeceksen tereddüt edemezsin.
Terör görüldüğü yerde başı ezilmelidir.

Bu nedenle güvenlik güçlerinin hukuk kurarlarını ihlal etmeden , insani yöntemleri kullanarak ancak en etkili şekilde terörü ve teröristleri etkisiz duruma getirmek ana görevdir.

Halkın terörle  koruyucu  mücadelesi için hazırlıklı olması diğer alternatifdir.

Saldım çayıra Mevlam kayıra mantığının yerini  bilinçli  eğitim ve uygulamalar almalıdır.

Teroristin nereden çıkacağı belli mi?

Belki asansörde selamlaştığın bayan !!!  Belki yıllardır beraber yaşadığın komşun !!!!

İsrail yıllardır kendi yaptıkları da  dahil anarşi ile birlikte yaşıyor. Halkı zaman zaman acı yaşıyor . Ancak halkı zararı minimuma indirmek için eğitilmiş durumdalar.

Paket  görürsek ne yapacağız ? Bir yabancı gördüğümüzde  nasıl davranacağız ? İletişim kimlere yapılacak ?  İsrail vatandaşı bunu çok iyi biliyor. Çünkü tereddütün , gafletin telafisi mümkün değil.

Ben yarım yüzyılı  aşan ömrümde her asteğmen adayı gibi casusluk, karşı casusluk ve terörle ilgili  eğitimleri sadece Topçu Okulu’nda aldım. Zaman zaman bazı bilgileri günlük hayatımda kullanarak alışkanlık kazandım.

En az deprem kadar önemli terör konusunda mutlaka insanlarımı eğitmeliyiz. İster okullarda müfredat eğitimi isterse daha geniş kapsamlı olarak terör uzmanları tarafından yapılacak panel ve konferanslarla mücadeleye hazır olmalıyız.

Kararlılık şart.

Kayıtsız kalırsan sıra birgün sana veya ailenin bir ferdine gelebilir.

Olasılık nedir?

En az kanser, en az kalp krizi , en az trafik kazası kadar.

Hiç yorum yok: