20 Ağustos 2012 Pazartesi

İÇGÜDÜ




Soğuk kış günlerinde ekonomi olsun diye kaloriferi biraz söndürürsünüz.  

Üşümemek için yorganı üstünüze çekersiniz  bu sefer de ayaklarınızın  dışarda kalma ihtimali vardır. İşte o zaman ayaklarınızı içeri çekme ihtiyacı olur. Ayaklarınızı karnınıza doğru çekersiniz sonra gel keyfim gel .

Vucudunuz ısınır sonra rahat bir uyku.

Yaz sıcağı ve nemin olanca hızıyla sürdüğü son günlerde böyle ılık bir duygu yaşamak güzel olsa gerek. Ayaklarımızı vucudumuza doğru çekmek bir içgüsel yaklaşım olsa gerek.  

Biraz ters duyguyu termal havuzlarda yaşıyoruz.

Bilindiği üzere Türkiye deprem ülkesi. Mağma tabakasının sıcaklığı , zayıf katmanlar ve çatlaklardan sızarak yeryüzüne daha yakın su havuzlarını ısıtır.

Isınan sular topraktaki mineralleri bünyesine alarak  çatlaklar üzerinden yeryüzüne çıkar.

Türkiye çatlakları bol olması nedeniyle termali de çoktur, depremi de.

Düşünün karlı bir kış gecesi canınız termal havuza girmek istedi. Dışarda kar var, havuzda sıcak su.

Oh ne güzel !!!

Sıcak iliklerinize kadar işler ancak bu sefer başınız dışarda kalır. Vucut sıcak , başınız soğuk .
İşte o an eliniz bir anda başınıza gider ve saçınızı, başınızı oğuşturmaya başlarsınız. Bunu yaparken farkında olmazsınız. İşlem otomatik olur yani yorganın görevini bu sefer eliniz almıştır. Hoş bir duygudur ve içgüdüsel bir harekettir.

Birde içgüdüsel olmayan , kendi insiyatifinizle hareket ettiğiniz zamanlar vardır.

Kadın taksiye biner ve hava alanına gitmek istediğini söyler.
Sağ şeritte yol alırken siyah bir araba park ettiği yerden aniden yola, önlerine çıkar.
Şoför çarpmamak için sert şekilde frene basar.
Taksi kayar  ama diğer arabaya çarpmaktan kıl payı farkla kurtulur.
Siyah arabanın sürücüsü camdan başını çıkarıp bağırmaya ve küfretmeye başlar.
Taksi şoförü ise gayet sakin ona gülümser ve içten bir şekilde el sallar.

Kadın bütün bu olanların şokunu yaşarken, taksi şoförünün tavrına daha da şaşırır.
Merak ederek sorar  “Neden böyle davrandınız? Adam neredeyse arabanızı mahvedip ikimizi de hastanelik edecekti.”
Taksi şoförü gülümsemeye devam ederek “Çöp Kamyonu Kanunu” der.
Kadın “Çöp Kamyonu Kanunu?” diye sorar çünkü ne demek istendiğini anlamamıştır.

Şoför açıklar "Pek çok insan, çöp kamyonu gibidir.’’

İnsanlar içi çöp dolu torbalar gibi dolaşıyorlar. Kızgınlığı, öfkeyi ve hayal kırıklığını içlerinde biriktiriyorlar.
Doldukça çöpleri bırakacak bir yere ihtiyaç duyuyorlar. Bu bazen ben, bazen de siz olabilirsiniz.

Kişisel almayın. Sadece gülümseyin.

Onlar için iyi şeyler temenni edin ve yolunuza devam edin.

Onların çöpünü alıp işyerinize, evinize veya sokaktaki diğer insanlara dağıtmayın.

Başarılı insanlar, çöp kamyonlarının günlerini mahvetmesine ve ellerine geçirmesine izin vermezler.

Hayat sabahları pişmanlıklarla uyanmak için çok kısa, dolayısıyla "size iyi davranan insanları sevin, iyi davranmayanlar için iyi temennilerde bulunun."

Bunu yapabilmek elinizde. Eğer isterseniz.

Bu güzel bayram gününde tüm olumsuzlukları gündeminizden çıkartmanızı dilerim.







Hiç yorum yok: