29 Ekim 2019 Salı

29 EKİM TATİL DEĞİL , BAYRAMDIR




Toprak almak, ulus oluşturmak , imparatorluk kurmak , tehditleri savuşturmak ve bu durumu 700 yıl sürdürebilmek ... Hiç kolay değil...Son zamanlarında ciddi sorunlar yaşamış ... Sonunda Osmanlı İmparatorluğu bir çok devlet gibi tarihdeki yerini almış...
Bir zorluk daha yaşanmış... Yıkılan imparatorluğun yerine genel kabul gören , geleneğe bağlı ancak değişim isteyen bir yönetimin vücut bulması... Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere silah arkadaşları , siyaset arkadaşları halkın desteğiyle az zamanda büyük işler başarmışlar...
Emperyalist güçlerin bu topraklar üzerindeki emeli 100-200 yıl önce neyse son 96 yılda da aynen devam etmiş..
Atatürk sonrası zorluklar ikinci dünya savaşı ile daha da perçinleşmiş , ülke yllarca kendine gelememiş..
Ellili yıllar biraz kıpırdanma , biraz siyasi ihtiraslar birazda emperyalist kaygılarla geçmiş...
Altmışlı yıllar , ihtilalin gölgesinde yeterli gelişim gösterilmemiş..
Yetmişli yıllar ise dünyada otoriteye tepkinin izdüşümü olarak ülkemize zorluklar getirmiş..
Seksenli ve doksanlı yıllar ise tam bir kaos olmuş... Ne yediğimizi anlamışız nede içtiğimizi . Aradan çıkan bazı yöneticiler iyi niyetle çalışmışlar sistemin yaralarını onarmaya çalışmışlar ancak sistem kör topal gitmiş...
Kolay değil yeni sistem kurmak , ülkeyi yönetmek , rejimin devamını sağlamak...
Ne istiyoruz ?
Huzur , mutluluk , kimseye muhtaç olmadan yaşamak istiyoruz ,adalet istiyoruz , güvenlik istiyoruz , onurlu bir yaşam istiyoruz , güvenilir devlet istiyoruz , düzgün komşularımız olsun istiyoruz..Sağlıklı bir yaşam istiyoruz...Bağımsız , özgür kalmak istiyoruz..
Çok mu ?
Ne istiyoruz ?
Gelen her yönetimin , giden yönetimden fazla iş yapmasını .. Taş üzerine taş koymasını bekliyoruz...
Çok mu ?
Aslında bu tarihi fırsat ikibinli yılların başında geldi.. Dünyadaki para bolluğu ve para bolluğunun yatırıma dönüşme isteği.. Yurtiçi ve yurtdışı desteğin mevcut olması ... Genel kabul gören bir yönetim.. Değişim isteği ...
Bu rüzgar altında şişen yelken ilk on yıl önemli gelişme gösterdi sonrasında tam bir felaket...
Neden ?
Görülen tevehcühden cesaret alarak rejimi değiştirme isteği, bunu da demokrasi referans gösterilerek yapılması...
Denizde kumun karıştırılması , toplumsal transplantasyon uygulaması , liyakatsızların göreve gelmesi göz açlığının bir türlü bitmemesi. Kaynakların belirli çevrelerce paylaşma isteği.
Sonunda isyan.... Pastadan pay alamayanların isyanı...
Amacımız neydi ? Uygar ülke olmak...
Amaçtan sapma var mı ? Var , hemde ciddi seviyede...
Liderin tarifinde ne var ? Vizyoner olmak , ilham vermek , sapmaları yönetmek...
Sapma yönetildi mi ? Hayır...
Yobazlığı , cehaleti , hırsızlığı , fakirliği , demokrasi düşmanlığını ortadan kaldırabildik mi ?
O zaman ya lider başarılı değil yada amaç uygar olmak değil..
Eline geçen bu müthiş fırsatı iyi yönetemediği için son dönem iktidarlarını başarılı göremiyoruz....
Şimdi çok daha zor bir dönem başlıyor..
Dün toprak , ulus peşindeyken bugün teknoloji , rekabet , sömürü arzusu , iç ve dış tehditler kurumsal yaşamın devamında zorluklar getiriyor..
Bundan sonra çok daha akıllı , planlı , uyumlu , onurlu olmak zorundayız...
Bu ülkenin önemli özellikleri var... Atatürk'den , bayrağından , vatanından , inancından , bağımsızlığından , özgürlüğünden , kardeşlik bağından , insan sevgisinden , cumhuriyetten , demokrasi isteğinden asla vazgeçmez...
96 Yıllık dönem içinde cumhuriyete katkı veren şehitlerimize , gazilerimize , siyasilerimize , iş adamlarımıza , askerimize ,memurumuza , işçimize , köylümüze , emeklimize en önemlisi emaneti üzerine üzerine alan , o bilinç içinde ülkemize katkı sağlayacak çocuklarımıza , gençlerimize sevgiler , saygılar...
Nice mutlu , heyecanlı , gururlu Cumhuriyet Bayramlarına...
29 Ekim tatil değil , bayramdır....