7 Nisan 2013 Pazar

KARİZMATİK LİDERLER

 
 
 





 

Türkiye büyüyor bunu herkes hissediyor ve yaşıyor.
 

Gerçekten  böyle mi ?

Dünya’ daki yerimiz nedir ?

Bizden daha hızlı büyüyen ülkeler var mı ?
 

Evet var dostlar, hemde çok hızlı büyüyenler var.  Çin , Katar, Makao, Gana ve diğerleri.
 

Türkiye’nin son 10 yıl büyüme hızı ortalama % 3,5.  Malesef bu yeterli değil.

Son 50 yılın ilk 40 yılında büyüme ortalaması % 6,5 .

İnanmayan gider Dünya Bankası verilerinden araştırır. % 3-4 lü  büyümeleri bizi kurtarmaz.
 

Dünyada 70 trilyon $ basılı para mevcut ancak maldan türetilen sanal iş hacmi 800 Trilyon $ .
 

Türkiye bu işten nasibini alıp karşılığı olmayan  para üzerinden hayali işler yapıyor.
 

Üretmeden tüketiyoruz. Malesef paradigmalar üzerinden Kapitalist düzenin parçası oluyoruz.
 

Türkiye’nin yarınlarına güvenle bakabilmesi için üreterek, büyüme hızının  % 10 ‘lar mertebesinde olması gerekiyor.
 

Avrupa ülkelerinin olumsuz durumu karşılaştırmalı olarak Türkiye’nin büyüdüğü hissi veriyor.
 

Emperyalizm  kendine genç nufusu bol , doymamış pazarı olan ülkeler arayışına devam ediyor ve doğu ülkeleri ile birlikte bizi de  buluyor.
 

Bu sanal dünya düzeninde sürekliliği olmayan yabancı sermaye ülkeye geliyor. Ortaklık yapılı işler kuruluyor. Genelde al –sat türü , kolay elden çıkartılabilen  iletişim, bilişim ve finans odaklı işler yapılıyor.
 

İşi yapabilmek için sermaye , tesis gerekiyor . Bu zaten  büyük ölçüde sağlanmış durumda.
 

Önemli olan bu işleri yapacak insan gücü, yönetici gücü.
 

İstediğiniz seviyede yetkin  insanı bulabilmek hiç kolay değil.
 

Genel tercih iyi okul bitiren , lisan bilen, az tecrubeli insanlar seçiliyor ve bu kişiler 3 -5  sene sürede  orta düzey hatta üst düzey yönetici olabiliyorlar.
 

Bu durumu gören diğer çalışanlar ben neden olmayayım ?  diye yola çıkıyorlar ancak   zamanla  ben neden olamadım ?  diye üzülerek olumsuz etkileniyor ve  kısa süre sonrada  işi gücü bırakıp koltukla, parayla mutlu olabilecekleri yeni bir iş peşinde koşuyorlar. 

Bu durum ülkemizdeki  özel sektör şirketlerinde baş döndürücü bir hız aldı.
 

Amerika’da da  benzer bir durum var. İnsanlar 2-3 senede bir iş,  hatta eyalet değiştiriyorlar. Ancak orada kalifiye insan için iş var . Biri olmazsa , diğeri olabiliyor.
 

Ülkemizde ise sınırlı iş ortamında iyi yetişmiş insan gücünün de anlamı kalmıyor.
 

Mutsuzluklar artıyor. Burada olmadı bari başka yerde yapayım düşüncesi yer alıyor. Sonuçta tatminsizlik , mutsuzluk ve en kötüsü umutsuzluk .
 

Olmazsa olmaz,  büyüme hızının  mevcut durumun çok ötesine gitmesidir.
 

İnsanlara ne iş yapıyorsun diye sorduğumuzda genelde memurum , işçiyim, sorumluyum, yönetmenim , idareciyim , yöneticiyim veya daha sınırlayıcı şekilde CEO’um , genel müdürüm, müdürüm diye cevap veriyorlar.
 

İdareci işi idare eden, geçiştiren , statükoyu muhafaza eden anlamları çıkarıldığı için pek  rağbet görmüyor ancak yönetici sıfatı günün şartlarında daha fazla prim yapıyor.
 

Aslında yönetici  temel olarak bütçeleyen ve planlayan kişi . Ancak çok daha cazibeli bir tarif var ki , strateji ortaya koyan  ve vizyoner olan kişi .

Bu kişiye  lider  diyoruz. 

Sistemler yöneticiyi her departman için  lider yapmaya çalışıyor.
 

Lider olunması için eğitim veriyor. Lider adaylarının  görgü sahibi olması için çalışılıyor.
 

Sonuçta ulaşılmak istenen Stratejik lider olabilmek.  

Stratejik Lider olabilmek çok kolay değil, stilleri  var. 

·         Otoriter  stil

·         Asansör stil

·         Demokrat stil

·         Koç stil  vs      

Stilleri  var dedik , kolay değil dedik ancak kumaşın iyiyse sonradan aldığın eğitim ve çalışmayla sonradan stratejik lider olabilirsin. 

Olamayacağın ise karizmatik liderdir. 

Ne kadar çalışırsan çalış sonradan olamazsın.       
 

Mutlaka genlerinde liderlik olması gerekir. Anadan lider doğacaksın , sonradan gelişim sağlayacaksın.

Bu insanların sayısı bir elin parmaklarını geçmez. 

Politikacı , medya mensubu , sanatçı veya  iş adamlarından çok azı   bu tarife girerler. 

Bu insanlar etkileyici , ego sahibi , çogunlukla  megaloman olurlar .
 

Bu insanlardan genelde çekinilir , biraz da korkulur .  

Bu insanlarla direkt konuşmak çok mümkün olmaz , şak diye karşılığını verirler. Durduk yerde birde fırça yersiniz. 

Beğenelim ,beğenmeyelim , sevelim,  sevmeyelim  karizmatik liderlere  örnek olarak Tayyip Erdoğan , Kadir İnanır , Bülent Ersoy , Ahmet Çakar ve Fatih Terim’i verebiliriz.
 

Fatih Terim’i direkt olarak eleştirebilen Ahmet Çakar harici kaç kişi tanıyorsunuz ?
 

Eleştiri yapılacaksa söze mutlaka  ‘’Türkiye’nin en beğenilen teknik adamı , benimde çok sevdiğim , çok takdir ettiğim, arkadaşım , dostum   Fatih Terim ‘’ diye söze başlanır. İstersen deme , sonuç eleştiri yapanı üzer. 

Ahmet Çakar böyle başlamaz hemen tenkitle başlar işte bu egoların engellenemez savaşıdır .
 

Bazen de egolar başına bela olur. Kendini ön plana atacağım derken hırsın, aklının önüne geçer.
 

Çinli bilge Sun Tzu ne güzel söylemiş ;
 

Başkasını ve kendini bilirsen ,  yüz kere savaşsan da tehlikeye düşmezsin.

Başkasını bilmeyip kendini bilirsen bir kazanıp bir kaybedersin.

Ne kendini ne de başkasını bilirsen, girdiğin her savaşta tehlikedesin demektir.
 

İşin kötü tarafı  Fatih hoca hem kendini , hem de Real Madrid’i  iyi bilmesine rağmen sırf galip gelmek , sırf egolarını tatmin etmek için savunmayı  güçsüz bıraktı.
 

Rakibin hızlı oyuncuları olduğunu bile bile savunmayı   yanlız bıraktı.
 

Halbuki  bu maçta stratejiyi minimum gol yemek üzere kurmak  gerekirdi.


İki golü filelerde görünce hatayı anladı geriyi üçledi ancak geç kaldı , turu Madrid’te bıraktı.
 

Benzer durum MİY  maçında da göründü. Kurallarla maçı yönetmeye çalışan hakemler üzerine baskı yaparak  hem hakemleri , hem de rakibi korkuttu.  

İzleyenler şık olmayan görüntülerle karşılaştı.  

Aslında bu sürpriz değil , karizmatik bir liderin bu görüntülerini zaman zaman görmek mümkün olabilir çünkü dünyanın merkezine  hep kendileri koyarlar.
 

Evet karizmatik lider adalet arıyor. Herkes için adalet , Fatih Terim için de .....

Evet karizmatik lider demokrasi arıyor. Herkes için demokrasi , Fatih Terim için de ...
 

Evet karizmatik lider  hak  arıyor , vatandaş ise  biraz saygı....