2 Kasım 2017 Perşembe

MİLLİ VE YERLİ OTOMOBİL


Önce tarifleri netleştirmek gerekiyor. Yerli ve yerlileştirme..

Örneğin Bolu’da tavuk üretme çiftliğiniz var , piliç üretiyor ve satıyorsunuz.Talep geldi , vatandaş daha fazla piliç istiyor veya doğal besili tavuk istiyor. Sizin bu işi yapmak için kapasiteniz , zamanınınız ,bilginiz yoksa ne yapıyorsunuz ? Yanınız , yakınınızdaki köylülere program açıyor , piliç verip besletiyor ,büyüyünce satın alıyorsunuz. Aldığınız malı değerinde pazara satıp para kazanıyorsunuz.

Bu bir iştir hatta milli ve yerli bir iştir.

Bizim yan sanayi Boing’e , Mercedes’e , BMW’ya ürün satıp gururlandığında Amerika’da uçak üretimi , Alman’ya da otomotiv üretimi milli ve yerli olmuyor mu ?

Fabrikalar ekonomiklik, uzmanlık ve kapasiteleri gereği her ürünü kendinin imal edip etmemesine fizibilite safhasında karar verir. Çelik malzemeyi alıp cıvata haline getirmek ayrı bir iş, 40.000 parçadan oluşan karmaşık bir yapıyı üretmek ayrı iştir. Bu parçalardan rasyonel olanı kendi tesisinde üretir bazılarını ise yurtiçi ve yurtdışından temin edersiniz.
Yaptığınız satışlar zamanla artar , bu durumda parçayı kendinizin üretmesi daha karlı olabilir o zaman fabrikanızda bir alan ayırabilir , ek tesis yapabilir veya yapılabilirliği varsa ülkenizdeki yan sanayine yaptırırsınız.

Vazgeçemeyeceğiniz konu kalite ve satınalma maliyetidir. Bunun adına yerlileştirme denir..

Yerlileştirme oranını giderek yükseltirsiniz veya tersi de olabilir yerlileşme oranı giderek azalır. Daha kaliteli ve ekonomiği varsa neden almayalım ?

Sizin üretiminiz kaliteli ve ekonomikse adam Amerika’dan , Almanya’dan gelir ürünü alır ve kendi uçağında ,otomobilinde kullanır.

Önemli olan yerlileşme oranının giderek artması değil , ürünün toplam maliyetinin azalması ve kalitenin artmasıdır…

Demek ki yerli cıvata üretimi ile yerlileştirilmiş otomobil tarifleri birbirinden farklı…

Şimdi yerli ve milli otomobil slogansal ve motivasyon olarak doğru ancak teknik tarif olarak yanlıştır…

Yoksa girişimci otmobil yapmaya karar veriyor.. Sermayeleri , kredibiliteleri var. Devlet teşvik olarak arazi veriliyor , gelişmiş yan sanayiniz var. İnsan gücünüz yeterli. Dış dünyadan destek satın alabilirsiniz. Artık ülkedeki ARGE merkezlerinden hizmet satın alabilirsiniz. Bilişim sektörü emrinizde. Potansiyel müşteri kamu ve al dediğinizde satın alma yapacak bir kısım halk var. Bir miktar da yurtdışı satış olabilir. Birde isim koydunuz , malı ürettiniz daha ne olsun malı satarsınız.

Zamanında benzer stratejiyi Lada , Skoda , Tata yaptı bir süre sonra ya battılar yada bir başka markanın parçası oldular..

Burada sizin müdahale edemeyeceğiniz bir alan var rekabet..

Ülkenizde üretim yapan otomotiv firmaları , Dünya’da üretim yapan otomotiv firmalarının bu rekabet içinde davranışları ne olacak ?

Senin yeni bir oyuncu olarak pazarda rahatça gezinmeni gülerek mi karşılayacaklar yoksa kalite ve fiyat ve yenilik ile seninle rekabet edecekler ?

Sen bu rekabet içinde sürekliliğini koruyabilecek misin ? Marka değerini oluşturup , yukarı taşıyabilecek  misiniz ?

Yoksa üretmek işin kolay tarafı… Yerli ve yerlileştirilme kavramını iyi anlayarak…Hani beş sene sonra birisi çıkıp yerlileşme oranımız % 78′e çıktı dediğinde hani bu ürün % 100 yerli ve milliydi diye sorup , şoke olmasın ?

Yeni girişim ülkemize hayırlı olsun. Uzun, ince bir yol ancak denemek gerekiyor..

Bir atlete nasıl rekor kırarsın diye sorsak cevabı ” Denersem ” olur.

Deneyelim , başaralım..

Kolay gelsin…