Soğan
zarıdır ölümü getiren. Yavaş, yavaş ....
Çocukken
dinlerdim hikayelerini ;
Çoban
hayvanlarını otlatır sonrada haşmetli ağaca dayanır, gölgesinden yararlanır , öğlen
yemeğinde ekmek ile soğanı yermiş.
Yediği
soğanın zarını çıkartıp ağacın gövdesine yapıştırması her nedense çobanın alışkanlığı
olmuş. Yıllar sürmüş soğan zarının ağaca olan düşkünlüğü. Sonunda havasız kalan
ağacın gövdesi çürümüş.
O
koca , haşmetli gövde havasızlıktan
zayıf kalmış.
Devrilip
gitmiş yavaş , yavaş....
İncecik zardır,
ölümü getiren. Yavaş ,yavaş....
Ünlü
yönetici Cem Kozlu’yu bir konuşmasında dikkatle dinliyordum.
Ülkenin iyi okullarında okuduktan sonra Amerika’da ilk iş deneyimlerini anlatıyordu. Dönemin en
bilinen büro makineleri imalatçısı NCR ‘da çalışmaya başlıyor ancak bu dönem
uzun sürmüyor ve şirketin durumunun kötüye gitmesi nedeniyle işten çıkmak
zorunda kaldığını açıklıkla ifade ediyordu.
Cem
bey şirketin batış nedenini şöyle açıkladı;
Şirketin
durumunun kötüye gitmesinin ifade edebileceğim tek nedeni kibirdir. Yıllar boyu sektörün en bilinen şirketi olmak. Rekabete
gerek duymamak. Rakipleri küçümsemek. Yenilikçi olmamak.
Sonunda
olan olur koskoca şirket batıp gider. Tıpkı soğan zarının koskoca ağacı
öldürdüğü gibi.
Kibirdir şirketi
batıran yavaş ,yavaş ......
Otomotiv
sektöründe uzun yıllar çalıştım. Çok heyecanlar yaşadım. Çok güzellikler
gördüm. Bazı otomotiv şirketleri gerçekten çok güçlüydüler. Onlara ulaşabilmek
mümkün değildi. Tepelerde bir yerlerdeydiler. Arz talep dengesi içinde teşkilatları
satılması gereken malları satmaz karaborsa yaratırlar , verilmesi gereken
hizmeti vermez müşteriyi doğduğuna pişman ederlerdi. Kalite sorunları yoktu ,
çünkü kalite yoktu . Rekabet yoktu , imparatorluklarını ilan etmişlerdi.
Bir
gün dengeler bozuldu. Pazara yeni oyuncular geldi , rekabet geldi. Yarışamaz
oldular, geriye düştüler.Ne olduğunu anlayıp toparlanmaları yıllar aldı. Çok para harcasalar da bir türlü
zirveyi yakalayamadılar. Hala debelenip duruyorlar.
Kibirdi
onların gözünü kör eden. Tıpkı soğan zarının koskoca ağacı öldürdüğü gibi.
Kibirdi onları
yarışta geride bırakan. Yavaş ,yavaş......
Koalisyonlardan
bıkan halkımız , tercihini muhafazakar İslamdan yana yaptı. Uzun yıllardır
hizmet vermeye çalışıyorlar. Bazılarına göre güzel şeyler yaptılar,önemli
katkılar sağladılar. Bazıları da bunun tersini söylediler. Çok önemli değil.
Nereden baktığına ,nasıl algıladığına bağlı. Hizmetin algısı farklı bakışlara
göre değişir ancak değişmeyen demokrasin doğru uygulanmasıdır. Doğru olan demokrasinin
genel tarifini oraya buraya çekmemektir.
Atananların
seçilenleri eleştirmesi doğru olmayabilir ancak seçilenlerin seçilenleri veya
sistemi eleştirmesi , geri bildirim yapılmasının zararı yok ,yararı vardır.
Birileri yanlış yapıyorsa kral çıplak diyebilmek , doğru yolu gösterebilmek demokrasilerde önemlidir.
Bazen
eleştirenlenlerde yanlış yapar yada doğruyu söylemezler ancak tahammül
göstermek demokrasi geleneğidir.
En
büyük güç haklılıksa günün sonunda nasıl olsa haklı olan kazanacaktır.Kararı
halk verecektir.
Hep
benim dediğim doğrudur demek , insanları dinlememek yada sadece kendi gibi
düşünenleri dinlemek kibirdir.
Kibirdir iktidarları
eriten. Yavaş , yavaş .......
Tıpkı soğan zarının koskoca ağacı öldürdüğü gibi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder