25 Mart 2017 Cumartesi

ÇANAKKALE İÇİNDE VURDULAR BENİ


Tarihimizde kahramanlık destanı çoktur .Çanakkale savaşı, özellikle 57. Alay üzerinden simgeleştirilen kahramanlık destanı bu milletin asırlar boyu gurur kaynağı olacaktır.
Binlerce insan ölmüş , binlercesi yaralanmış....
Gelibolu'yu ziyaret edip şehitlikleri , mezarlıkları , siperleri , müzeyi görüp ağlamayan yerli ,yabancı çok az insan vardır..
Destan dedik ya anlatımlarda mutlaka hikayeler yazılmış . Bazısı gerçek , bazısı abartılı...
Düşmana su ,yiyecek vermeler...
Şehit ve ölülerin toplanmasına izin vermeler...
Esirlere insanca muamele etmeler..
Hatta filmlere konu olan aşklar...
Ne kadarı doğru ,ne kadarı yanlış tam bilmiyoruz ancak binlerce kişinin öldüğü savaşın centilmen , kahramanca bir yönü olduğu kesin...
Bu nedenle aradan yıllar geçse de heryıl binlerce Anzak Çanakkale'ye geliyor....
Hiç görmedikleri dedelerinin anısını yaşamak istiyorlar..
Düşmanlık yerine saygı hisleri var....
Kore'de , Avustralya'da ,Mısır 'da Türk'lere bu saygıyı görebilirsiniz...
Parasını Commenwealth birliği ödese de mezarlıkların bakımının yapılmasına destek vermişiz..
O mezarlar programına göre düzenli bakılıyor , temizleniyor..
Canlılarına değer verdiğimiz gibi ölülerine değer vermişiz..
Atatürk'ün dediği gibi onlar artık bu toprakların çocuğu saymışız...
57. Alay şehitliğini ziyaret ettiğimizde , mutlaka Anzak koyunda mezarları ziyaret eder bir daha böyle savaşlar yaşanmasın diye dua ederiz....
İşin doğası gereği insanların bir kabahatı varsa bu dünyada hukuksal olarak cezasını çekmeli ...
Bu Dünya'da ceza çekme fırsatını kaçıranların cezasını çekmek kul ile Allah arasında...
O nedenle camide sorarlar ;
Nasıl bilirdiniz ? İyi bilirdik ...
Hakkınızı helal ediyormusunuz ? Ediyoruz , ediyoruz, ediyoruz....
Artık o sorumluluk sizden gitmiştir ...
O nedenle ölenin arkasından rahmet dileriz...
İnsanlar bugün var, yarın yok... Yaptıkları bir zaman aralığında kaybolup gidecek , uhrevi işler....
Bakıyorum ülkenin bazı değerleri öldüğünde hiç ilgilenmeme , hemen kötüleme , hemen yaftalama...
Kardeşim beğen , beğenme kamuya mal olmuş Tayfun Talipoğlu gibi bir gazeteci ,programcı vefat etmiş insan twitter'de de olsa bir başsağlığı dilemez mi ?
Nerede basından sorumlu siyaset ve burokrasi adamları ?
Nerede insanı ortak değer yapmak durumunda olan siyasetçiler ?
Nerede Anzak'a gösterilen değeri kendi insanına vermeyenler ?
Nedir bu kin ? Bu nefret ?
Hani çocukluğumuz hikayesi vardır ....
Zenginleşen çocuk , güç sahibi olan ..
Ben sana zengin olamazsın ,koltuk sahibi olamazsın demedim adam adamazsın diyen anne...
Malum bu aralar benim kafa biraz gitti. Tam böyle miydi kestiremiyorum ancak anaların sağduyusuna güvenmek gerekir...

Hiç yorum yok: