5 Temmuz 2013 Cuma

ATIL ADAMLAR

 
 






 

 

Sevdiğim bir arkadaşım diğer bir arkadaşıma elektronik posta atmış, benden bahsediyor ; 

Senin dostun  tabansız çıktı , gezi ile  ilgili yazı yazmadı , not atmadı . Belkide çekindi. Söylemlerine ben nasıl inanacağım  artik bilemiyorum. 

Diğer bir arkadaşım Amerika’dan yazmış ; 

Gezi ile ilgili ne düşünüyor , ne yapıyorsun ? 

Bir akrabamın facebook mesajı da güzel ; 

Gezi ile ilgili yazılarını göremedik. Acaba biz mi kaçırdık ? 

Diğer bir arkadaşım daha keskin eleştirdi; 

Yazılarında Atatürk’çüyüm diye yazmazsan yazılarını okumam. 

Bu eleştirileri alınca kimlik bunalımına düştüm. Ben kimim acaba ? 

Evet ezik bir nesilin çocuğuyum , bu gerçek. 

·         Okulda yediğimiz dayaklar. 

·         Gençliğimin en güzel zamanlarında gezmek ,eğlenmek yerine terör.

·         Üniversite kaybettiğimiz arkadaşlarımız. 

·         Bombalar ,silahlar. 

·         Askeri darbeler. 

·         Asker , polis , bürokrat ve siyasetçi vesayeti. 

·         Beynimizin yıkandığı askerlik dönemi. 

·         Sorgulayan değil , koşulsuz  kabullenmeyi ve itaat etmeyi önceliğine alan bir nesil. 

Evet ezik bir nesilin çocuğuyum , bu gerçek.
 

Bu nedenle yaşı 50 cıvarındaki insanların , özellikle kadınların gezi yürüyüşlerine katılmasını önemsiyorum.  

Aşağılanmaya , horlanmaya özellikle ezikliğe karşı çıkmayı başaran insanlar artık değişim istiyorlar. Belkide kötü geçen yıllara isyan ederek bugünün tadını çıkartıyorlar. 

Benimse  çok şükür bugünlerde  kimseye ne maddi ne manevi borcum yok.  

Yıllar  bana artık kimseye biat etmemeyi öğretti. Hayattaki en büyük mutluluğum sağlık, huzurla birlikte demokrasi kültürünü içime sindirmem oldu galiba. 

Borcum yok , biat etmem,  en büyük lüksümde özgürlüğüm. 

Kimseye yalakalık yapmam  çünkü ihtiyacım yok. 

Solcumusun ? Sağcımısın ? Bu sorulara seksen öncesi çok muhatap olduk. Zararını hep birlikte gördük. Ülke her yönüyle geriye gitti. 

Bir yanda tencere tavacılar diğer yanda Tayyip’ciler. 

Böyle bir karşılaştırma yapmak bile doğru değil. Liderlik özelliğiyle , ilericiliğiyle , emperyalizme başkaldırısı ile  tüm dünya ülkelerine örnek olmuş Atatürk’ü başkaları ile karşılaştırmak .... 

Emperyalizmin tarih boyu yapmaya çalıştığı böl ve yönet taktikleri taraftar bulmamalı. 

Ayrımcılık yerine dünyada yeni yönetim mekanizmaları devreye alındı. 

Diversity Strategy ayrımcılık yapmadan herkezi kucaklayıp iş yapmak , para kazanmak üzerine kurulmuş. Yani başarıyı farklılıkları yönetmek olarak gören anlayışlar hakim. 

Türkü , kürdü , Lazı ,Çerkezi , zengini ,fakiri , açığı ,kapalısı ,inananı ,inanmayanı. 

Politikayı bu zemine oturtmak politikacının sahiplenmesi gereken öncelik olmalıdır. 

Yıllar önce ülkenin en önde gelen iş adamına siyasete girme teklifi ,iş adamı tarafından kabul görmemişti.  

Öyle ya ,,, 

CHP ‘de görev yaparsan Demokrat Parti yandaşlarını kızdırır, ticaret yapma riskini alırsın,,,

Spor kulubü yönetiminde görev yaparsan diğer takım taraftarlarını kızdırır, risk alırsın ,,,  

Bu nedenle iyi bilinen iş adamları siyaset ve spor gibi etkin faaliyetlerde bulunmaz. Toplumun her kesimini kucaklamaya çalışır. Bu yöntem  farklılıkları yönetme anlayışının uzun yıllar önceki modeli olmalı. 

Sonuç olarak özgürlükçü , demokrasi hayranı , hür bir insan olarak fikrimi söyler ve yazarım. 

Zaten fikri hür , iradesi hür nesiller yaratmak Atatürk’ün vasiyeti değilmidir ?
 

Bizlerin suskunluğunun nedeni kimseden korktuğumuz için değil  bunca  donanıma karşın akil adam olacağımıza , sistemin bizleri atıl adam durumuna getirmesindendir.

Hiç yorum yok: