Gençlik
yıllarında futbol oynamayı severdim. Düştüğünüzde vucudunuzu mercan gibi kesen
toprak sahalarda , Dinyakos meşin kramponla ve o günlerin kalitesiz merserize
forması ile futbol oynamak bile heyecan
verici olmuştu.
Her
mevkide top oynadım . Nerede boşluk olduysa kapatmak için elimden geleni
yaptım. En sevdiğim mevki kale oldu . Panter dediler , canavar dediler. Reflekslerini
aklıyla birleştiren ender kalecilerden olduğumu söylediler. İşin komik tarafı ilk transferimi santrafor
olarak yaptım. Kuvvetli, fırsatçı , her pozisyonda gol atan. Özellikle yapılan
ortaya kafayla attığım goller çok
olmuştur.
İyi orta
yapıldığında gol atmaya bayılırım.
Bu
güzel ortalardan birini Hasan Rosti ağabeyim bana bir fıkra göndererek yapmış.
Hiç kaçırmak istemedim .
Fıkra
şöyle ;
Papazın biri, uzun süredir ahbaplık ettigi
Haham'a ‘’ Bana Tevrat’ı öğretmenizi
isterim” der.
Haham, olmaz der:
“Sen Yahudi doğmadın , kafan Yahudi gibi çalışmaz. Tevrat’ın kelamını anlaman mümkün değil.”
Papaz ısrar eder, Haham razı olur, ama bir koşulu vardır .
‘’ Soracağım soruya doğru yanıt verebilirsen , öğretirim”
Papaz “Kabul” diye yanıtlar, “Sor bakalım ”
“İki adam bir bacanın içine düşerler. Biri kirli , öteki tertemiz çıkar. Hangisi yıkanır?”
Papaz, “ Bundan kolay ne var? ” diye atılır. “ Kirlenen yıkanır, temiz kalan yıkanmaz.”
Haham içini çeker,
“Sana Tevrat’ın kelamını asla anlamayacağını
söylemiştim. Doğrusu tam tersi, temiz
kalan adam ötekinin kirlendiğini görünce , kendisinin de kirlendiğini sanıp
yıkanır. Kirlenen adam ise karşısındakini temiz gördüğü için kendisini de
temiz zannedip yıkanmaya gerek duymaz .”
Papaz, kafasını kaşır.
“ Bak bu aklıma gelmemişti. Bir soru daha sorar mısın ? ”
Haham aynı soruyu yeniden sorar ,
“İki adam bir bacanın içine düşerler. Biri kirli , öteki temiz çıkar. Hangisi yıkanır ? ”
Papaz, doğru yanıtı artık bildiğinden emindir,
“Temiz kalan ötekinin kirlendiğini görünce kendisinin de kirlendiğini zannedip yıkanır. Kirlenen , ötekini temiz gördüğünden kendisini de temiz sanıp yıkanmaz.”
Haham, başını sallar.
“Yine yanıldın! Sana söylemiştim, asla anlamayacağını. Temiz kalan adam aynaya bakar, temiz olduğunu görür, dolayısıyla yıkanmaz. Kirlenen aynaya bakıp kirlendiğini görünce, gider yıkanır.”
Papaz itiraz eder,
“Ayna nereden çıktı? Bana ayna var demedin ki…”
Haham, parmağını sallar:
“Seni uyardım, bu kafayla Tevrat’ın kelamını kavrayamazsın. Tevrat’ı anlamak için her olasılığı düşünmelisin.”
“Peki, peki” diye inler Papaz.
“İzin ver, bir kez daha şansımı deneyeyim. Başka bir soru sor”
“Son kez soruyorum” der, Haham:
“İki adam, bir bacadan içeri düşerler. Biri temiz, öteki kirli çıkar. Hangisi gidip yıkanır ? ”
Papaz, “Artık her olasılığı biliyorum” diyerek bir solukta sıralar:
“Eğer ayna yoksa,
temiz kalan ötekini kirli görüp kendisinin de kirlendiğini düşünerek gider
yıkanır. Kirlenen temize bakıp
kirlenmediğini düşünerek , yıkanmaz. Eğer ayna varsa , temiz kalan aynaya bakıp
temiz olduğunu görür, dolayısıyla yıkanmaz. Kirlenen aynaya bakıp kendi kirini
gördüğü için yıkanır ”
Haham başını sallayıp, cık cık yapar:
“Hayır, sana söylemiştim. Kafan Yahudi kafası değil, Tevrat’a basmaz. Söyle bana, aynı bacadan içeri düşen iki adamdan birinin kirlenip , ötekinin temiz çıkması mümkün müdür? ‘’
Ülkemizde;
Birileri
benim alanım dindir, onun üzerinde hayatımı yaşıyorum diyor ancak devlet
işlerine karışıyorlar.
Bir
başkası ise benim alanım devlettir , siyasettir diyor ancak din işlerine karışıyor.
Günümüzde
vesayeti fiziksel ve/veya sanal olarak elinde tutan veya tutmaya
çalışanlar evrensel demokrasi kurallarından biri olan laikliği tamamiyle dışlayarak ,
bacanın kirliliğini kendilerinin üzerine bulaştırıyorlar.
Kovboy
filimlerinden hatırlarsınız kumarda hile yapan , üç kağıtçı olarak belirlenen kişilerin üzerine önce katran dökülür sonra
tüy atılırmış . Sonra temizleyebilirsen temizle.....
Banyolar
, sıcak sular, sabunlar, olmazsa fırçalar .....
Ancak bazılarının üzerindeki katran ve tüy o kadar çok olacak ki ,
onları temizlemeye ne su , ne sabun, ne fırça yetecek .....
1 yorum:
bu fikra ve Okan Yasan 'in yorumu hosuma gittigi icin kendi Facebook'umda arkadaslarim ile kendisinden izin almadan paylastim,Okan Yasan'a tesekkur ederim.
Yorum Gönder